Hepato Pankreato Biliyer Cerrah Prof. Dr. Mustafa Keremin web sitesine hoş geldiniz!
Safra kesesi karnın sağ üst tarafında ve karaciğerin altında bulunur. Küçük, armut şeklinde safrayı depolayan organdır. Bu sıvı karaciğer tarafından yapılır. Çeşitli yağların ve vitaminlerin sindirimi ve emilimine yardımcı olur. Yemek yendiği zaman çeşitli uyaranlar safra kesesinin kasılmasına ve safranın safra yolu aracılığıyla 12 parmak bağırsağına (duodenum) ulaşmasına neden olur.
Çoğu insanların safra kesesiyle ilgili problemlerinin nedeni safra taşlarıdır. Safra içeriğinin yoğunlaşarak sert yapılara dönüşmesiyle taşlar meydana gelir. Yumurta büyüklüğünde olabileceği gibi, kum taneleri kadar küçük ve çamur şeklinde olabilir.
Taşların çoğu kolesterolün sertleşmesi sonucu oluşur. Sirozlu veya orak hücreli anemi gibi kan rahatsızlığı olanlarda pigment taşları olarak bilinen siyah veya kahverengi renkli taşlar görülebilir.
Eğer safra taşları safra kanalını tıkar ise safra kesesinde enfeksiyona neden olur. Bu durum kolesistit olarak adlandırılır. Bulantı, kusma, karın ve sırt ağrısına neden olur. Bakteriler safra kesesi içinde çoğalabilirler. Eğer nefes aldığınızda ağrılarınız şiddetleniyor, karnın sağ üst kadranına ve arkaya doğru yayılıyor ise safra kesenizde enfeksiyon var demektir.
Eğer doktorunuz safra kesesi ile ilgili problem düşünüyor ise kan tahlili ve karın Ultrasonografi tetkikleri ister. Gerektiğinde karaciğer fonksiyonları gözden geçirilir. Ayrıca direkt karın röntgen filmleri istenebilir.
Safra kesesi taşlarının bir kısmında hiç bir şikayetleri olmaz ve sessiz taşlar olarak bilinir. Şikayetler var ise safra kesesi çıkartılmalıdır. Bu işleme kolesistektomi denir. Eğer çok ciddi problem yoksa bu işlem genel olarak laparoskopik yöntemle yapılmaktadır. Safra kesesinin olmaması ciddi sindirim sistemi problemi oluşturmaz.
Araştırmalar östrojen hormonunun kolesterol taşlarına neden olduğunu göstermektedir. Bu kadı hormonu safra içindeki kolesterol yoğunluğunu arttırmaktadır. Ayrıca hamilelik safra kesesinde çamurlaşmaya ve safranın yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Yoğunlaşmış safra ise safra kesesinde taşlara neden olabilmektedir.
Ailenizde safra taşı olanlar var ise sizde safra taşı olma ihtimali yüksektir. Araştırmalar genetik faktörlerin kolesterol üzerine etkin olduğunu göstermektedir.
Aşırı kilonuz var ise vücudunuz daha fazla kolesterol üreterek safra taşı oluşumuna yol açabilir. Ayrıca gerektiği gibi çalışmayan daha büyük bir safra kesesine de sahip olabilirsiniz. Kilonuzun çoğunu kalçalarınızda ve baldırlarınızda değil, belinizde taşıyorsanız, safra taşınız olma ihtimali yüksektir.
Obesite ameliyatları ameliyatları ve çok düşük kalorili diyetler safra taşına neden olabilir. Bisiklete binme - kilo verme ve tekrar geri kazanma - ayrıca sorunlar oluşturabilir. En güvenlisi ayda 2-3 kg şeklinde kilo verilen yöntemlerdir.
Kolesterol ve yağ oranı yüksek olan yiyecekler safra taşı şansınızı artırabilir. Diyetinizde fazla lifiniz yoksa veya beyaz ekmek ve beyaz pirinç gibi çok fazla rafine karbonhidrat yerseniz, safra kesesi sorunlarınız daha yüksektir.
Doğum kontrol hapları ve hormon replasman tedavisi çok fazla östrojen içerdiğinden, safra taşları olma şansınızı artırabilir. Ayrıca kolesterolünüzü düşürmeye yardımcı olan fibratlar olarak adlandırılan ilaçlar safralarınızdaki kolesterol miktarını arttırarak safra taşına neden olabilir.
Diyabete bağlı böbrek hasarlanması olmuş ise kanınızda trigliserid denen seviyeniz yükselerek safra taşı oluşum şansı artabilir. Ayrıca diyabet varlığında safra kesesi enfeksiyon durumunda normale göre çok az ağrı hissedilebilir. Bu ise hastaların doktora müracaatını azaltır. Bu ise komplikasyonları arttırabilir.
Safra taşı riski, 40 yaşını geçtikten sonra daha yüksektir, ancak onlardan korunmak için birkaç şey yapabilirsiniz. Sağlıklı bir kiloda kalın, ancak hızlı davranmayın ya da kilitlenme diyetlerine devam edin. Bol miktarda lifli gıda, zeytinyağı ve balık yağı gibi iyi yağlar yiyin ve fazla rafine tahıl tüketmeyin. Örneğin beyaz ekmek yerine tam buğday ve beyaz yerine kahverengi pirinç seçin.
Emek vermeden bir şeye ulaşmayı düşünmek, hayalperestlikten başka bir şey değildir!